Savaş ve hayat…
Yeni bir yazı ve
yeni bir günden hepinize merhabalar..
Bugün çok keyifli
şeyler yazamayacağım için üzgünüm ama,
Dünya’nın diğer yarısında (çok uzağa gitmeyede gerek yok komşularımızda) savaşlar olurken nasıl bir yazı yazacağımı bilemiyorum..
Peki ya orda savaşın içinde hayatlar nasıl geçiyor,o
çocuklar ne yiyor ne içiyor,minicik yürekler acıya nasıl dayanıyor işte ben asıl bunları hiç bilemiyorum…
Anneler tüm
yakınlarını,eşini-çocuğunu yıkılan bir evin altında bırakmışken yeniden yaşamaya,nefes almaya nasıl tahammül ederler
onu da bilemiyorum.
Biz birkaç gün
markete gitmezsek dağ gibi
eksik listesi yaparken,onlar bir ekmeği
nerden bulur nasıl bulur da açlıktan ağlayan
çocukları susturur onu da bilemiyorum.
Peki ben neyi
biliyorum biliyormusunuz?
Duyarsızlığımızı biliyorum.
Bu ülkenin
insanlarının ne kadar duyarsızlaştığını görüyorum.
Kimse kendini
kandırmasın,Türk insanı hassastır,vicdanlıdır.merhametlidir! demesin..
Susturmayın
vicdanınızı bunlarla..
Bal gibide
duyarsız ve hatta duygusuzuz işte..
Empatiden
yoksun,duygudan mahrum insanlara dönüşmüşüz işte.
Başka bildiklerimi de yazayımmı size,
Muhteşem diziler(!) başında pinekleyen,günlerden gezmelerden geri
durmayan,süsünden püsünden geri kalmayan insanlarız işte.
Savaş ve acı bu kadar yakınken bize duymayışımız görmeyişimizden yaınıyorum..
Hadi hadi mazur görebileceğim kişilerde var..Babalar mesela,aile idame ettirme derdinde olan babalar
onları hoşgörebilirim.
Ama ya siz anneler,,,
Yüreği şefkatla
dolu olması gereken duyarlılığı
yüksek olan(!) anneler sizleri anlayamaıyorum ve hoşgöremiyorum..
Dua ediyoruz demeyin
yapacağınız tek şey bu mu yani,elinizdengelen bu mudur yani..
Yazık sana eyyyyyy
insanlık ne hallere düştün.
Şunun altına şunu mu giysem bunun üstüne bunu mu alsam,şu çanta indirimdeymiş vs vs vs…
Bilmem ne derneğiyle şu kadar yardım göndermiş
miş miş miş…
Hadi söyleyin bilmem
kaç sıfırlı maaşınızdan tek sıfırlı
yardım(!) yapmaya hele bide bunu lafını yapmaya utanmıyormusunuz?
Çok mu zor ihtiyaç
dahilinde yaşamak …
O çok istediğimiz siyah çantayı almamak,yeşil elbisenin üstüne o çok uyan yeşil şalı
takmamak.
Her elbisenin altına
aynı renk ayakkabıyı giymek çok mu zor..
Bu açıdan bakınca
ihtiyaç listesi bir anda yarıya iniyor değil
mi?
Herkesi duyarlı olmaya
ve ihtiyaç dahilinde yaşamaya
çağırıyıorum..Uzak bir hayal değil…
Not:Sözlerim önce
nefsimedir.
Tuba
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder